Sağlığımıza çokça önem verdiğimiz şu günlerde dikkat etmemiz gereken bir konu var. O da ; bağışıklık sistemimizi güçlendirsin, bizi hastalıklardan uzak tutsun, soğuk algınlığını hafif atlatalım, metabolizmamız hızlansın diye yaptığımız bitki çaylarıdır. Özellikle bugünlerde daha çok yaptığımız ve içtiğimiz bitki çayları ya zarar veriyorsa?
Çayları nerelerden aldığınız ve demleme süreniz çok önemlidir. Bilmediğiniz aktarlardan aldığınız, açıkta çuvallarla duran çaylarda ‘aflatoksin’ bulunabilir. Aflatoksin küflerdenbazılarının ürettiği kimyasal maddelerden biridir. Bu kimyasal maddeler arasında bazıları insanlarda ve hayvanlarda hastalığa neden olduğu için bir tür zehir özelliği taşımaktadır. Aflatoksin kelimesi de onu yapan küfün adından (Aspergillus flavus ) ve zehir anlamına gelen “toksin” kelimesinden türetilmiştir. Aflatoksinler mısır, yerfıstığı, ceviz, keten tohumu, karbohidrat içeriği yüksek olan diğer gıdalar ve bitki, baharatların sık görülen kontaminantlarındandır. Tarlada ekili oldukları zamandan başlayarak hasat, nakliyat, kötü depolama koşulları esnasında yani ekimden tüketime kontamine olabilirler. Kontamine ; istenmeyen maddelerin bulaşması, kirlilik anlamındadır. Aflatoksin birikimi uzun vadede karaciğer sorunlarına neden olmakta, hatta karaciğer kanserine bile yol açabilmektedir. Toksisite; çevresel faktörler, maruziyet dozu ve süresi, yaş, cinsiyet, sağlık ve beslenme alışkanlığına göre farklılık gösterebilir.
Aflatoksin oluşması için küfün sporlarının bulaşması yeterlidir. Eğer bulaşma ekim sırasında önlenememişse, küfün gelişmesini önlemek gerekir. Bu da saklanması sırasında sıcaklık / nem dengesinin ayarlanmasıyla olur. İsmini bildiğiniz kaliteli diye adlandırılan firmalar uygun depolama koşullarını ayarlar, ön analiz yaparlar. Ağır metal seviyeleri, mikroorganizma üremesi, kontaminasyon durumları kontrol edilip, standart seviyelere indirilmesi sağlanır. Özel ambalajlama sistemi kullanırlar.
Uzmanlar, sağlığınıza yarardan çok zarar vermemesi için ne zaman hasat edildiği belli olmayan, hangi koşullarda nerelerde kaç zamandır depolandığını bilmediğiniz, analizleri yapılmayan açıktaki çayları almanızı önermiyorlar. Markası bilinen, etiketlenmiş, ambalajlı poşet çayları içmenizi öneriyorlar.
Peki poşet çaylar kanser yapar mı ?
Artık poşet çaylar plastik poşet değil kağıt poşet olarak üretiliyor. Fakat maliyeti daha ucuz olsun diye halen daha plastik üretmeye devam eden markalar ne yazık ki mevcut. Tehlikeli olan plastik hammaddeden üretilen ve sıcak suyla etkileşime giren poşetler. Lütfen aldığınız ürünlerin üstünü, arkasını okuyunuz. Herbalist Tarkan Güveloğlu kağıt poşetlerle ilgili bildiğimiz kağıt olmadığını, bir ağaç türünün liflerinden üretildiğini söylüyor. Poşet çaylarla ilgili dikkat edilmesi gereken bir husus da tel zımbalardır. İp kısmını tutturmak için tel zımba kullanılıyorsa o da sağlığa zararlıdır. Artık firmalar zımba yerine lifleri kullanmaktadırlar fakat siz yine de dikkatli olun.
Diyetisyenler, bitki çaylarını kaynatma olarak değil demleme olarak hazırlamanızı öneriyorlar. Poşet çayların demlenme süresi 3-5 dakika civarında olmalıdır.
Eklemek istediğim son nokta da sıcak çaylarınızı plastik bardaklarda içmeniz de sağlığınıza son derece zarar verir.
Bu konuda geri bildirim bırakın