Kasım 28, 2024
Bilim & Teknoloji

Fukuşima’nın radyoaktif suyu okyanusa mı boşaltılacak? 

Henüz ilk nükleer enerji santralleri faaliyete başladığında, nükleer atıkların imha edilmesi tartışılmayan bir problemdi. Santrallerin kurulmaya başlandığı ilk yıllarda “tartışmasız en emin yol” nükleer atıkların roketlerle uzaya gönderilmesiydi ancak bu nükleer enerjiyi masumlaştırma planlarının bir parçası olmaktan öteye gidemedi. Yıllar sonra manşetlere, nükleer atıkları deniz tabanına gömme planları düşüyordu. Zamanla, radyoaktif atıklar gelecekte bir çözüm bulma umuduyla depolarda saklanmaya başlandı. Bugün geldiğimiz noktada ise, nükleer atıkların nasıl imha edileceği hala tartışılmaktadır.

Tarihe Çernobil’den sonraki en büyük nükleer felaket olarak geçen Fukuşima Nükleer Santrali’nin, radyoaktif madde içeren bir milyondan fazla atık suyunun okyanusa boşaltılacağı iddia ediliyor. Binden fazla tankta depolanan atık suyun okyanusa boşaltılmasına 2022’de başlanacak ve bu işlem 30 yıl sürecek.

Peki bu gerçekleşirse bizi neler bekliyor?

Atık suyun içerisinde onlarca radyoaktif izotopun bulunduğunu, çekirdeğin erimesiyle ortaya çıkan radyoaktif izotoplardan Sezyum ’un etkisinin yarılanma ömrüne göre en az 300 yıl, Stronsiyum ’un etkisinin ise 280 yıl devam edeceğini düşündüğümüzde bunun dünya denizlerinde bir “ekokırım” yaratacağını söylemek hiçte zor değil. Bu aynı zamanda, özellikle pasifik okyanusuna kıyısı olan ülkelerde radyoaktiviteye bağlı kanser oranlarının katlanarak artması demek.

Fukuşima Nükleer Santralinde yaşanan felaket, Japonya’nın Tohoku bölgesinde 11 Mart 2011’de gerçekleşen dokuz büyüklüğündeki depremin oluşturduğu, tsunami dalgalarının oluşmasının ardından gerçekleşmişti. Reaktördeki patlamanın nedeni ise çekirdek erimeseydi. Çekirdek reaktörün dibinde erimeye başladığından bu yana mütemadiyen suya karıştı ve radyasyon her gün yeniden üretildi. Patlamadan hemen sonra bu suları arıtarak silololara koyduklarını iddia eden ve dünya kamuoyunu rahatlatmaya çalışan Japonya ise bugün o siloları periyodik olarak okyanusa boşaltacağını söylüyor. Bunun anlamı şu; çekirdek erimesinden kaynaklı radyasyon üretimi devam edeceği için, biriken atık suyun boşaltılmasıyla ilgili sorun tamamen bitmeyecek. Dolayısıyla, bir çevre felaketine neden olacak radyoaktif suları okyanuslara boşaltmak bir çözüm değil, sadece günü kurtarmak için yapılan bir pansuman. Japonya’da bulunan çevreci kuruluşlar ve aktivistler bu nedenle atık suların hiç değilse radyoaktif izotopların yarı ömürleri kadar depolanmasını istiyor ancak hükümet yetkilileri maliyetlerin katlanacağı gerekçesiyle bu fikre yanaşmıyor. 

En iyisi, daha fazla nükleer atığın üretimini durdurmak. Nükleer enerji mi? Hayır, teşekkürler.

Bu konuda geri bildirim bırakın

  • Değerlendirme

artıları

+
Alan Ekle

eksiler

+
Alan Ekle