Ekim 21, 2024
Ekoloji

Ekoloji Direnişinde Bugün: Akbelen

Ekolojik mücadele ve ekoloji direnişleri açısından Türkiye çok önemli miraslar ve acı örnekler barındırmaktadır. Yakın tarihten örnek vermek gerekirse ilk başta Artvin’de bulunan Cerattepe’dir; Artvin başta olmak üzere tüm Karadeniz halkı ve ekoloji aktivistlerinin topyekûn yapılacak olan madene karşı uzun yıllar ekoloji ve hukuk mücadelesi sürdürdüler…

Çeşitli hileler, vaatlerle ve caydırma taktikleriyle istediğini elde edemeyen sermayedarlar en iyi yaptıkları yola başvuracaklardı tabii. En sonunda sermayedarların çıkarlarını koruyanlar, doğasını, kentini savunanların karşısında birçok farklı bölgeden gelen kolluk kuvvetleri ile cevap vermişti. Birçok insan göz altına alınmış, birçoğu cop ve biber gazlarının hedefi olmuş en sonunda kapitalizmin en tabii yapısı olan sermaye büyümesi için Artvin’in doğası, bölgede yaşayan insanların yaşam alanları ve sağlığı gözardı edilmişti. Ekoloji mücadelesi açısından ‘Cerrattepe örneği; tamamen halkın kendi imkanları ile ördüğü bir mücadele, halkla bütünleşmesi, sivil bir hareket olarak örnek olması ve mücadelenin meşruiyeti ile Türkiye başta olmak üzere bütün çevre mücadelesi açısından örnek teşkil etmiştir.’

Cerrattepe gibi ekoloji direnişleri tarihinde bilmemiz gereken birçok yer vardır; Kazdağları, Fatsa altın madeni, Karadeniz bölgesinde ki HES direnişleri, Kuzey ormanları… Şimdi ise kapitalizmin doğaya uzanan pençesini birçok canlı çeşidine ve bölgede yaşayan insanlar için sığınak olan Akbelen ormanlarında görmekteyiz.

Akbelen’de Ne Yapılmak İsteniyor;

IC İçtaş ve Limak Enerji firmaları tarafından daha önce özelleştirmiş olan Muğla’nın Milas ilçesinde bulunan Kemerköy Termik Santrali için Akbelen ormanında açılmak istenen kömür madeni sahasını genişletme planları yapılmıştı. Son 2 yıldır sistematik olarak rant uğruna talana maruz kalan Akbelen ormanlığı son süreçte en ağır ekolojik yıkımlardan birini yaşamaktadır. İlk büyük saldırı 2021 yılında orman yangınını fırsata çeviren şirketin yangın bahanesiyle ağaçları kesmesiydi. Şu an ise hükümetin de desteğini arkasında bulunduran sermaye grubu kömür madeni genişletme projesini gerçekleştirebilmek için ağaç kesimine devam etmektedir. Aynı şekilde Akbelen’de doğa mücadelesi de devam etmektedir, tüm insanlık dışı müdahalelere rağmen.

Ağaçların kesilmemesi için direnen insanlara yapılan müdahale. (Fotoğraf;Birgün)

Kapitalizm’de toprak ve doğa sermayenin karşılıksız itici gücü olarak görülmektedir. Bu karşılıksız itici güç olmadan sermayenin hızlı büyümesi neredeyse imkansızdır. Bu da doğayı sermayedarların en açık hedefi yapmaktadır. Akbelen’de gördüğümüz resim bunun ta kendisidir. Sermaye büyümesi için talan edilmek istenilen bir orman…

Akbelen Ekoloji Direnişi;

Maden genişletme projesi için ağaçların kesilme ihtimalini göz önünde bulunduran bölgede yaşayan halk uzun süredir ormanda nöbetteydi. Ağustos ayının başlarında Limak Enerji şirketine bağlı ekipler tarafından ağaç kesimi başlamıştı. Zaten ormanda nöbet tutan halkın müdahalesi sayesinde ağaç katliamı büyümeden durdurulup kesim yapan personeller ormandan çıkarılmıştı. İlk ağaç kesimi girişiminden kısa bir süre sonra Akbelen ormanına jandarma gelerek Muğla Valiliği kararı ile alanın boşaltılmasını istemişti. Fakat ormanını sermayedarlardan korumak  isteyen halk nöbet tutmaya devam ettiler ve ilk büyük jandarma müdahalesi gerçekleşti.

Müdahale görüntülerinin yayılması ile birlikte bölgeye birçok aktivist, doğa gönüllüleri, hukukçu, dernek ve ekoloji direnişçileri destek için akın etmişler, Akbelen ormanının doğa direnişini büyütmüşlerdir. Bununla birlikte daha büyük bir oranda bölgeye takviye kolluk kuvveti de sevk edildi.

Akbelen ormanına Sevk edilen jandarma(Fotoğraf;Birgün)

Günlerdir Akbelen ormanında direniş ve nöbet devam ettiği gibi, ağaç kesiminin yapıldığı sırada direnen insanlara da şiddet uygulanmaktadır.  Şu an  yapılan ağaç katliamının hiçbir vicdan ve etik dayanağının olmadığı gibi hukuksal boyutunun olmadığını bilmekteyiz.  Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları(ÇEHAV) yayınladığı kamuoyu duyurusunda;

” 28/11/2020 tarih ve 1644218 sayılı Olur ile 780.639,53 m2’lik ormanlık alanda, Yeniköy-Kemerköy Elektrik Üretim ve Ticaret Anonim Şirketi adına tesis edilmiş olan dava orman kesin izni, 28.12.2021 tarihinde bitmiştir. Dava konusu orman izninin süresi 28.12.2021’de dolmuş olmasına rağmen davalı idare tarafından orman izninin uzatılmasına dair bir işlem ise tesis edilmemiştir.Orman Genel Müdürlüğü, firmanın 7.10.2021’de süre uzatım başvurusu yaptığını ileri sürmektedir. Ancak, süre uzatım başvuru yapılan tarihte, dava konusu idari işlem hakkında yürütmeyi durdurma kararı vardır. Başvuru tarihinde yürütmesi durdurulmuş, o an itibariyle hukuken bir varlığı bulunmayan orman kesin izninin süresini uzatmak hukuken mümkün değildir.”

Sermayedarların bu hukuksuz ve etik olmayan doğa saldırısına ve insan onurunu ayaklar altına alan müdahalelere karşı  birlikte mücadeleden başka çarenin olmadığını herkes bilmektedir. Büyümek için kolluk güçlerini arkasına alan sermayedarlar ve katletmek istedikleri bir orman, sadece bölge halkının değil ormanda yaşayan milyonlarca canlının yaşam haklarını ellerinden almaktır, kazanmak zorundayız. ormanda yaşayan tüm canlılar, ağaçlar, bölgede yaşayan insanların hakkı olan sağlıklı bir yaşam için mücadele ile kazanmalıyız.

(Fotoğraf;Birgün)

(Fotoğraf;Birgün)

(Fotoğraf;Birgün)

kaynakça;

resim 1: https://www.birgun.net/haber/cerattepe-direnisi-nin-6-nci-yili-hic-bitmeyen-mucadele-377380

Bu konuda geri bildirim bırakın

  • Değerlendirme

artıları

+
Alan Ekle

eksiler

+
Alan Ekle