Kasım 21, 2024
Kültür & Sanat

Ruh Ölümsüz değil mi?

Kısa Öykü Klara Miliç İncelemesi

Yakov Aratov ailesinin ölümünün ardından ellili yaşlarda olan halası PlatonidaIvanovna ile beraber yaşamaya başlar. Aratov bilime ve sanata önem veren, sessiz, sakin, en iyi dostu kitaplar olan ve yeni biriyle tanışmaya sıcak bakmayan, komşuları tarafından tuhaf karşılanan bir kişiliktir. Alman arkadaşı Kupfer ise edebiyat ve müzik dinletileri düzenleyen Aratov’un hayatındaki tek arkadaşıdır. Aratov halası ve Kupfer’in baskıları sonucu bir dinletiye gider.  Bu dinletide ise şarkı söyleyen KlaraMiliç’i görüyor içi başka dışı başka tepki verir. Klara’yı da şarkıyı da pek beğenmemiş gibi davranarak duygularını sıkı sıkıya bastırır. Kupher, Klara ile Aratov’u tanıştırır. Bu tanışma sonrasında Klara, Aratov’a aşık olur. Dinleti sonrası Aratov’a isimsiz bir mektup gelir. “Eğer kimin yazdığını tahmin ediyorsanız ve bu canınızı sıkmıyorsa yarın öğleden sonra Tverski Bulvarı’na gelin bekleyin.” Gitmeyeceğim diye ne kadar diretse de ertesi gün merakına yenilip bulvarda buluyor kendisini. Az sonra da yanında Klara beliriyor. Kız duygularını açacak oluyor ama Aratov gayet mesafeli bir şekilde konuşuyor. Klara hayal kırıklığına uğruyor ve gözyaşları içinde ortadan kayboluyor. Aratov yaptığı tavırdan suçluluk duymuyor ve evine dönüyor. Bir sabah gazeteleri karıştırırken ‘’’Klara Miliç zehir içerek intihar etti.’’ manşetine denk geliyor. Söylentiler ise karşılıksız aşk sonucu intihar ettiği üzerine..

Bundan sonrası Aratov’un duygularını sorgulaması ve Klara Miliç’in günlüğü üzerinden ilerliyor..                                                                                                  İki dünya arasında paralel bir şekilde ilerleyen hikaye duygusal, derin bir hikayenin içine giriyoruz. Klara Miliç’in günlüğünden.. Aratov’un aşkın ölümden güçlü olduğunu fark edebilmesine değinen merakla okuyacağınız hüzünlü bir eser en azından benim için..

Başlangıçtan sonsuzluğa uzanan bir keşkeler silsilesi, yarım kalan şeyler, cevaplanmayan sorular, doldurulması gereken boşluklar sizleri bekliyor

Rus edebiyatı denilince akla gelen isimlerden olan Turgenyev diğer eserlerine kıyasla toplumsal meselelerden uzaklaşıp aşk, ölüm ve varoluş konularına değinerek bireyselliği ön planda tutan yalın bir anlatımla okuyucuya sunduğu son dönem metinlerindendir. Kitap Türkçe’ye 1943 yılında çevrildi. Farklı farklı yayınevlerinden baskılarını bulabilirsiniz.

Bu konuda geri bildirim bırakın

  • Değerlendirme

artıları

+
Alan Ekle

eksiler

+
Alan Ekle